Please assign a menu to the primary menu location under menu

gezgin

Asya

Filipinler

20180106_121339

Filipinler  resmi adıyla Filipinler Cumhuriyeti , Pasifik Okyanusu’nun batısındaki coğrafyada bulunan bir Asya devletidir. Ülke irili ufaklı 7641  adet ada ve adacıklardan oluşmaktadır . Ülkeyi oluşturan Luzon , Visayas ve Mindanao isimli 3 büyük kara parçası vardır.  Ülkenin başkenti Malina , en kalabalık şehri Quezon City ‘tir.

Filipinler’in deniz komşuları kuzeyde Tayvan ve Çin , batıda ise Vietnam’dır.  Filipinler’i kuzeyde Luzon Boğazı , batıda ise Güney Çin Denizi çevrelemektedir. Güneyde ise, Celebes Denizi  ülkenin diğer adaları ile Endonezya’yı birbirinden ayırır. Filipinler’in batısında Filipin Denizi ve Palau bulunmaktadır .

 

Pasifik Deprem Kuşağı’nda yer alan Filipinler’de  ülkede deprem sıklığı ve yıkıcılığı fazladır. Ekvatora yakın yerleşim konumu, Filipinler’i tayfun felaketine eğilimli hâle getirmektedir. Bununla birlikte, ülke doğal kaynaklar açısından zengindir. Filipinler, dünyadaki biyolojik çeşitliliğin en fazla olduğu ülkelerden biridir.  Filipinler dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip 64. ülkesidir  .

Ülke yaklaşık 100 milyonluk nüfusuyla,  Asya kıtasının en kalabalık 8. ülkesidir. Dünyanın ise en çok nüfusu olan 12. ülkesidir. 12 milyon Filipinlinin yabancı devleterde yaşadığı tahmin edilmektedir.  Filipinliler bu yönüyle dünyanın en büyük  diasporalarından birini oluşturmaktadır.

Filipinler çok kökenli ve mozaik kültürlü bir demografik yapıya sahiptir. Tarih öncesi devirlerde, ülkedeki ilk yerleşimleri Ön Avustralya ırklarından olan  Negritoların başlattığı düşünülmektedir. Bu boyun başlattığı göç hareketini, diğer Avustronezyan ırktan  olan boylar takip etmiş ve Filipinler Avustronezyan ırk için yeni bir yerleşim alanı olmuştur.

Ülke topraklarında tarih boyunca, Çinliler ile Malay ,Hint ve İslami kökenli hanedanlıkların egemenlik savaşı hüküm sürmüştür. MS 900-1521 yılları arasında ise Filipinlerde Datu , Rajah , Sultan ve Lakan boylarının kurduğu devletler hüküm sürmüştür.

 

1521’de Filipinler’e Ferdinand Magellan’nın gelmesi , ülkedeki İspanyol  sömürgeciliğinin başlangıcı olmuştur. 1543’te İspanyol kâşif Ruy Lopez de Villalobos takımadalara İspanyol kralı II Felipe’nin onuruna Las Islas Filipinas adını vermiştir. Seyahatine  Meksika ‘dan başlayan ,  1565’te takımadalara ulaşan Miguel Lopez de Legazpi , buradaki ilk İspanyol yerleşimini kurmuştur. Filipinler 300 yıldan fazla ,İspanyol  İmparatorluğu’nun bir parçası olarak kalmıştır. Bu durum, ülkede Katolikliğin baskın hâle gelmesiyle sonuçlanmıştır. Bu dönemde, Manila Şehri  Asya ve Amerika kıtaları arasındaki ticaretin yönetildiği bir stratejik merkez hâline gelmiştir.

19. yüzyılın bitimiyle son dönemlerinde; Filipin Halk Uyanış Hareketi hızlı bir şekilde genişlemiştir. Bu hareket sonucunda ilk Filipin Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak bu devlet uzun ömürlü olmamıştır . Filipinlilerin bağımsızlık isteğine karşı Amerika Birleşik Devletleri bu ülkeye savaş ilan etmiştir. Savaş sonunda ABD’nin kesin galibiyeti ile sonuçlanmış, savaşta yaklaşık 1,5 milyon Filipinli hayatını kaybetmiştir. Bunu takip eden yıllarda, ülke Japon işgaline uğramıştır. Ancak Birleşik Devletler, takımadalardaki egemenliği yeniden sağlamıştır. Ülkedeki Amerikan egemenliği 1945’e kadar sürmüştür. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Filipinler’in bağımsızlığı dünya devletleri tarafından tanınmıştır. Bu zamandan beri, ülkede kargaşalı bir demokrasi deneyimi sürecine girilmiştir.

BoracayFilipinler

Boracay

20180106_121129

Boracay Adası, yalnızca Filipinler’in değil, tüm dünyanın en popüler adalarından biri.Boracay Adası, dünyanın en iyi plajları listelerinde her sene üst sıralarda yer almakta.

Son olarak 2015’te Tripadvisor tarafından yeryüzünün en iyi plajı seçilmiş.Göz kamaştırıcı bir beyazlığa bürünen kumlar, turkuaz mavi deniz, plaj boyunca yan yana dizilmiş ve denize doğru uzayan hindistan cevizi ağaçlarının gölgesinde güneşlenme imkanı, eğlence ve alışveriş olanakları bulunmakta.

Harita üzerinde küçücük bir yer kapliyor gibi gözüksede , kilometrelerce uzunluktaki kumsallarıyla bulunmakta.

Burayı ziyaret etmek herkesin hayali oldugu gibi benim de en büyük hayalimdi.Bunu gerçekleştirdigim için çok mutlu olduğumu iletebilirim.

Dünya çapında, kumsalları ve deniziyle tropik bir cennet olarak adlandırılan, Filipinler’in en meşhur adalarından olan Boracay, ister balayı tatili düşünün, ister gece hayatına akıp eğleneceğiniz bir tatil, ister aktiviteleriyle gününüzü dolu dolu geçireceğiniz , beklentilerin hepsini fazlasıyla verecek zenginliğe sahip bir ada.

Puka beach boracay merkeze yürüyerek 1 saat uzaklıkta olan bu plaj boracayin populer plajlarindan birtanesi.

Bulabog Beach Boracay Adasinin rüzgar ve kite sörf bölgesi.Türkiyede Çeşme Alaçatıya benzedigini iletebilirim.Benim bulunduğum zamanlarda Adanın bu plajinda rüzgarsız gün yok gibiydi.Sabahtan akşama kadar günün her saatinde sörf yapanları görmek mümkün. Izlemek bile çok keyifliydi, sörf yapmak kimbilir nasil heyacan vericidir. Denemek isterdim ama dizimdeki sıkıntıdan dolayı malesef cesaret edemedim.Bu plaj da öğrenmek isteyenler icinde bircok işletme bulunmakta.
Hatta Bulabog Beachte birkaç işletmenin önünde bayrağımızın dalgalandığı gördüm.Çok ama cok gurur vericiydi uzaklarda bayrağımızın dalgalandığıni görmek .Ögrendimki bazı sörf okullarında türk hocalarda çalışmış

Boraçayin güzel yanları olduğu gibi , kötü tarafları da bulunmakta😔
Çoğu zaman oldugu gibi gittigim yerlerde ulaşımı yürüyerek sağladığımdan güzel plajları ararken , yerel halkın yaşadığı yerleri görme fırsatı yakaladım.Halkin büyük bir bölümü çok fakir , aylık kazançları 200-300 $ arasında açlık sınırında yaşıyorlar.

Çoğu derme çatma baraka tarzinda evler yaşam mücadelesi vermekte.Turistik tesislerin yakın olan bu yerlerde tam sefalet sözkonusu. Bunu rağmen guleryuzlerinden hiç vazgecmiyorlar.Yalniz başıma dolaşmanın buralarda tehlikeli olduğunu öğrenmiştim. Zira filipinlerin genelinde isyeri market otel gibi yerlerde silahli pompali tufekli muhafizlar bulunmakta.Hirsizlik epeyce yaygin , kaldigim hostelde de dogru düzgün kilitli dolap olmayinca malesef bütün param ve degerli esyalarimla geziyorum😣

 

Herşeye rağmen buranın çocukları insanlari cok renkli😊

Cocuklarin çoğu sokak basketbolu oynamakta , epeycede yaygin. Bi ara aralarına karışıp basketbol oynamak , eğlenmek yorucu günümün en güzel tarafıydı

Genel

New Orleans

20181017_172838
Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans

Louisiana  eyâletinin en büyük şehri olan New Orleans meksika körfezi ile Pontchartrain gölü arasında yer alan dünyanın en hareketli liman şehirlerinden biriymiş .

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans Missipsipi nehri

“Big Easy” ve körfezin şehri bir hilal gibi bölmesi nedeni ile “Cresent City” olarak da adlandırılan şehir Nehir kenti olarak bilinmekte . 

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans Missipsipi nehri

Şehrin en meşhur takma isimlerinden biri de “New Orleans”ın başharfleri ve “Louisiana Eyaleti”nin kısaltması ile oluşturulan NOLA’mış .

Çok kültürlü geçmişi, mutfağı, müziğin özellikle jazz ve Blues’un başkenti oluşu ile tam bir cazibe merkezi.

En turistik ve eğlenceli şehirlerinin başında gelen bu şehire 2 gün ayırmıştım , gidecek olanlara da en az iki gün ayırın derim . İlk günden eglenceli bir şehir olduğunu gördüğüm New Orleans’ta özellikle Fransız sokaklarının olduğu bölgede bulunan barlar sokağı eğlencenin merkezi diyebilirim .

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans

Barlar cluplar neredeyse 24 saat açık , sokaklarda ot içmek serbest gibi , buram buram kokuyor .

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans

Farkli milletlerden her yaştan insanı görebilirsiniz sokaklarda ve caddelerde . 

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans

2005 ”te yaşanan Katrina Kasırgasının kentte büyük yıkıma yol açmış. Bunun izlerini kent merkezi dışında görmek hala mümkün 

New Orleans kentinde Missipsipi nehrini , Pontchartrain Gölüne bağlamak amacı ile açmaya çalıştıkları kanal hiçbir zaman hayata geçirilememiş . Daha sonra bu kanalın yapılmak istendiği yer şehrin en büyük iki caddesinden biri olan Canal Street olarak isimlendirilmiş .

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans

Cazibe merkezi olan Canal street üzerinde bulunan treybösler sehrin büyük bölümüne ulaşmak mümkün .

Şehir parkından canal caddesine olan kısmında 3$ lik bilet alarak yolculuk yapılabilmekte.

New Orleans Şehir Parkı

Lafayette Mezarlığı

New Orleans Film Festivali

Gezgin Dağcı Ömer Yavuz New Orleans
Texas Houston

Texas Houston

20181029_120746

Texas Houston’a gelirken hayatımın en uzun uçak yolculuğumu yaparak , aktarmasız 13-14 saat civarında bir uçak yolculuğu yaparak gerçekleştirdim . Uçak yolculuğumda çok farklı milletlerden insanları görünce gitmeden , çok uluslu bir ülkeye ayak bastığımı hisseder oldum . Houstana indiğimde de uzun bir yolculuğun yorgunluğu vardı. 

Ömer Yavuz Gezgin Dağcı Texas

Havalimaninda vize kontrolünde epeyce sıra vardı ama korktuğum gibi sıkıntıya uğramadım . Sırasıyla niçin geldiğimi , nerede kalacağımı ve ne kadar kalacağımı sordular. Ne bagajim arandı ne de uçakta doldurduğum form ile sorgulandım. Daha kötü muamele gördüğüm havalimanlari yanında burası anlatılanların aksine cennet gibi gelmişti . Otobüs ağlarıyla 1,25 $ bilet fiyatıyla 1-1.5 saat süren otobüs yolcuğuyla şehir merkezine gitmek mümkün .

Ömer Yavuz Gezgin Dağcı Texas

Amerikanın en büyük dördüncü şehri , Texas eyâletinin en büyük şehri olan , yaklaşık 2 milyonluk nüfusu sahip olan Houston 1836 yılında kurulmuş. Adı eski Teksas Cumhuriyeti başkanı Sam Houston’dan geliyormuş. 1901 yılında bölgede petrol bulunmasıyla Ekonomik bir kent haline dönüşmüş .Ekonominin ana sektörleri arasında enerji, üretim, havacılık, ulaşım ve sağlık sektörleri bulunmakta . Şehir sonbahar aylarında bazen hortumlar , fırtınalara mahruz kalıyormuş . Ben sadece sağnak yağmura tanıklık ettim buralarda …


Amerika birleşik devletlerinin diğer kentlerinden farklı olarak zengin etnik yapısıyla ve kosmopolit nüfusuyla ayrıca da bir öneme sahip olan bu kentte keyifli bir gün geçirmek mümkün .

Ömer Yavuz Gezgin Dağcı

Houston çok geniş bir alana kurulu bir kent olduğu için büyük parklara , yollara sahip . Yürüyüş yolları , koşu parkurları ve bisiklet yolları ayrı ayrı yapılmış . Herhangi bir araba yoluna ya da trafik lambasına rastlamadan birkaç saat bisikletinizle rahat rahat dolaşabileceğiniz bisiklet yolları görmek mümkün . En güzeli de birçok su sebillerinin olduğu ve tuvaletlerinin ücretsiz olduğu parkların olması …

Houstonun dikili taşı Hermann Park

Ömer Yavuz Gezgin Dağcı

Amerikanın simgesi olan Washington Anıtının benzeri olan bu dikilitaş , Houstanı kuranları anmak adına 1936 yılında yapılmış . Hemen yakınlarında Houston şehrine adını veren Sam Houstonunda bir anit heykeli bulunmakta .

Houstonun dikili taşı Hermann Park

Çevresinde göletiyle güzel manzaraya sahip bölge Houstonun gezilip görülmesi gereken yerlerin basında geliyor

Gezgin Dağcı Hermann Park
Hallstatt

Hallstatt

20171212_104902

Salzburgtan otobüs aktarmalı 2.5 ulaştığım Hallstatt, Yukarı Avusturya’da Hallstätter gölü kıyısında bulunan bir köydür.

Tarih öncesi çağlardan kalma tuz üretimi ile bilinmekte. Dünya tarihinin en eski tuz madeni burada yer almaktadır. Hallstatt, Avusturya’nın en eski köyüdür.

Dünyanın en güzel 10 köyünden biri olan Hallstatt aynı zamanda UNESCO’nun koruması altında. 900 nüfuslu bu doğa harikası köye özellikle Uzakdoğulular büyük ilgi gösteriyor.

Çinliler herşeyi kopyaladıkları gibi dayanamayıp bu köyün bir kopyasınıda yapmışlar.

Doğasıyla muazzam manzaraya sahip. Çevresinde birçok yürüyüş parkurları, kayak snowboard için pistler bulunmakta.

Havanın soğuk ve kapalı olması fazla vakit geçirmeme sebeb oldu.Umarım tekrardan yolum buralara düşerde eşsiz doğasının keyfini doyasıya çıkartırım

Salzburg

Salzburg

20171213_113021

2017 yılının son ayındaki Avrupa turuma ilk başlangıcı mozart doğduğu topraklarda Avusturya salzburg ile başladım 😊Sabah saatlerinde 1C° sıcaklıkla yol yorgunu nasıl gezerim ederim diye düşünüyordum.

Aynı uçakta yolculuk yapmış olduğum burada yaşayan Ordulu Hamdi abi ile sehir merkezine otobüs ararken tanışmam sabah sabah beni soguktan kurtardı✌Kendisi burada otobüs şoförlüğü yapıyormuş, ailecek burada yaşıyorlarmis. Ordulularin da çok olduğunu iletti .
Bana her konuda yardımcı oldu , hatta çalıştığı yerin ofisine gidip arkadaşları ile tanışıp kahvemizi içip uzun uzun lafladik. Cok şanslıyım bu konularda zamanı olursa da Avusturya dağlarını ileride birlikte keşfedeceğiz

Salzburga gelince de mozartın adının geçmediği sokak cadde yok . Soguk olmasına rağmende yüzlerce turist bulunmakta.

Christmas içinde heryer süslenmiş puslenmis , öncesinde festival bile var 😊 Keşke havanın daha iyi oldugu dönemde kesfetseydim buralari diyorum içimden .

Salzburgtaki son gününde havanın güneşli olması ile Mönchsberg tepesinden Mozartın şehrini keşfettim🤗

Mönchsberg Salzburg eski şehrin ortasında yükselmekte.Tarihi surları, yürüyüş parkurları,parkları, müzeleri, muhteşem alp dagları ve şehir manzarası ile görülmesi gereken popüler yerlerden👍Mönchsberg adını , yakınında bulunan Benedikt’lü St. Peter manastırının keşişlerinin adından alıyormuş. En yüksek noktası 508 metrelerde bulunan Mönchsberg’de popüler bir yer olan Moderne Müzesi de bulunmakta. Müzenin önündeki terastan, Salzburg kentinin panoramik manzarasına izlemek mümkün